Yazar

Ahmet Rasim

Yayınevi

İstanbul Matbaası

Yayın Tarihi

1958-01-01

Kategori

Anı


ISBN

-

Dil

Türkçe

Sayfa Sayısı

287

Boyut

14 x 20 cm.

Açıklama

Fuhş-i Atik ve Hamamcı Ülfet, yarım asır evvelki İstanbul'un içki, zevk ve eğlence alemlerile fuhuş hayatını mevzuu olarak ele alıp eski yaşayışın her bakımdan en karakteristik teferruatını veren ve bu ahlaksızlıkların ailelerdeki tepkisini tasvir eden ibretli eserlerdi. Bu kitapların her sahifesinde dünkü İstanbul adeta canlı gibi konuşturulmuş, dede ve ninelerimizin ahlak telakkileri pek vuzuhla nakil ve tahlil edilmiştir. 

Yarım asırdan daha önce bir zamandaki İstanbul'un bütün fuhuş âlemi rezaletlerini duyup, görüp, realist bir ifade ile anlatan Ahmet Rasim merhum bu kitabında şu konuları tasvir ve tahlil etmektedir. Mektepte başlayan telkin - Çapkın yakın akrabanın tesirleri - İlk uyanışlar - Sokak zamparalıkları - Bir perukâr (berber)'in gençlere öncülüğü - Kâğıthane âlemleri - O zamanki İstanbul umumhanecileri - İçkiye alışış - Şehzadebaşı piyasaları - Yeğenini umumhaneye götüren amca - Kalpakcılar başı piyasası - Galata şantözleri - Langa meyhaneleri - Beyoğlu âlemleri - Kemaraltı rezaletleri - Karnaval - Saz - İstiridye panayırı - Bir baskın - Bir baskın daha - Tekrar bir baskın daha - Âşıkane işaretler - Arkadaşın dostu âşıklar - Âşık arkadaşın maceraları - Yarım asır evvelki umumhaneciler: Hürmüz, Bahri, Şekerci, Halet, Mumcu, Acem, Kaymak - Fıtnat'ın umumhanesinde son gece - Zamanın meşhur fahişeleri - Aksaray'ın onikileri - Hususi, yarı hususi, kapatma - Fuhuş rezaletinin tahlilleri - Ailelerdeki tepkileri

1922 yılında İkdam Matbaası'nca iki cilt olarak basılan Fuhş-i Atîk'te Ahmet Rasim, İstanbul fuhuş hayatını (19. Yüzyıl) gerçekçi bir dille anlatmış. Ahmet Rasim'in Darüşşafaka'da okuduğu yıllardan başlayarak, etrafında duyduğu, tanıklık ettiği İstanbul fuhuş hayatına dair oldukça ilginç bilgilerin yer aldığı kitap bugün referans kitaplardan biri olarak kabul ediliyor. Kullanılan dil oldukça sade ve akıcı. Her ne kadar eski fuhuş hayatına odaklanmış görünse de kitap dönemin sosyal yapısını, kültürel zenginliğini, İstanbul'un tarihi semtlerinin dokusunu, mekânlar arasındaki ilişkiyi görmek açısından da değerli bir kitap Fuhş-i Atîk. Ahmet Rasim'in müzisyen kimliği ile (Mehmet Zekai Dede ile başlayan) birbirinden zengin mûsîkî eserler de yer alıyor.Kitabın sonundaki tahliller bahsi bölümünde o naif dil biraz ciddileşiyor:
"Yeni fuhuş başlamadan evvel "Fuhşi atik (eski fuhuş) sınıflara ayrılarak, "tam hususî", "yarı hususî", "kapatma", "sermaye", "sokak", "mezarlık" gibi isimlerle çevrelenmiş birer daire içinde devam etmekteydi ki, etkileri ve zararları itibarî ile sosyal tarihimizde pek mühim bir dönem oluşturan bu sınıfları bildiğim, elde ettiğim sosyal ahlâkî belgelere dayanarak açıklamaya çalışacağım."