Yazar

Stefan Zweig - Çevirmen: Ahmet Cemal

Yayınevi

İş Bankası Kültür Yayınları

Yayın Tarihi

2013-01-01

Kategori

Edebiyat


ISBN

9786053606116

Dil

Türkçe

Sayfa Sayısı

83

Boyut

12.5 x 20.5 cm

Açıklama

Satranç, “İncecik bir kitaba, tarihin en büyük acılarını sığdırmak mümkün müdür?” sorusunun cevabı niteliğini taşıyor. Avusturyalı Yazar Stefan Zweig tarafından 1942 yılında kaleme alınan eser, sembolik ve özlü anlatımıyla II. Dünya Savaşı’nın tüm yıkıcılığını dile getiriyor.

Satranç, aynı adı aldığı tarihi oyunun sembolik ögelerini taşıyor. Savaş alanı ve birbirlerini akıl dolu hamlelerle yenmeye çalışan iki taraf… Kitabın olay örgüsü, bir gemide yapılan satranç düellosu etrafında şekilleniyor. Biri var olmak, diğeri ise yok olmamak için satranca sarılmış olan iki rakibin bu anlam dolu çekişmesinde, yakın tarihe dair derin izler bulacaksınız.

Nefes Kesici Bir Düelloya Hazır Olun!

Kitap, eserde adı belirtilmeyen baş karakterin New York’tan Buenos Aires’e giden bir gemiye binmesiyle başlıyor. Öykü boyunca anlatıcılık rolünü üstlenen baş karakter, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic’in de gemide olduğunu öğreniyor. Onunla bir maç yapmak istiyor ancak Czentovic buna hiç de istekli görünmüyor.

Bunun üzerine baş karakter, onun dikkatini çekebilmek için McConnor adlı bir adamla satranç masasına oturuyor. Oyun yine de Czentovic’in dikkatini çekmeyi başaramıyor. En sonunda McConnor, Czentovic’e para karşılığı maç teklif ediyor. Ancak bu şekilde ikna edilebilen Czentovic, böylelikle masadaki yerini alıyor.

McConnor kaybedeceği bir hamle yapmak üzereyken, yabancı bir ses duruma müdahale ediyor. Kitapta Dr. B. adıyla verilen sesin sahibi, satrançtaki hünerini Czentovic’ten apayrı bir hikayeye borçlu olarak anlatılıyor. Kitabın gelişme bölümünün doruklarında, ikili arasında kıyasıya bir rekabet gelişiyor. Öyle ki iş artık, satrançtan ziyade savaşın acı bir temsiline dönüşüyor.

Stefan Zweig Kimdir?

Stefan Zweig’ın hayatı,Satranç’ın satır aralarını tümüyle kavramak adına okurlara önemli ipuçları vermektedir. 1881 doğumlu Zweig, her iki dünya savaşının da merkezinde bulunan Avusturya’da dünyaya gelmiştir. Gençlik ve yetişkinlik dönemlerini savaş ortamında geçiren yazar, daima savaşın karşısında bir tutum sergilemiştir. Bu durum, Zweig’ı Nazi yönetiminin baskısıyla da karşı karşıya getirmiştir.

Zweig, gördüğü baskı üzerine 1934 yılından itibaren önce Londra’da, ardından Portekiz’de yaşamıştır. Daha sonra sırasıyla “New York”, “Arjantin”, Paraguay’a giden yazar, son olarak Brezilya’ya yerleşmiştir. Zweig, son kitabı olan Satranç’ı, Rio De Janerio’da 1942’de kaleme almıştır. Aynı yıl, eşiyle birlikte katıldığı Rio Karnavalı esnasında Nazilerin Afrika’ya da saldırdığını öğrenmiştir. Bu haber, Zweig ve eşinin savaşa dair körüklenen umutsuzluğu ve çiftin intiharıyla son bulmuştur.

***

Ve... Ahmet Cemal Kimdi?

"İlgililer Bilgisiz. Bilgililer İlgisiz." Sakallı Celâl. 

“İnsanî İlişkilerde Zarâfet” ve “Humanities” konularımla ilişkili olarak;
Kıymetli Oktay Aras'ın "Sıra Dışı Hayatlar"ı ile Haldun Taner'in "Ölürse Ten Ölür, Canlar Ölesi Değil" kitaplarını mukayeseli okurken, her ikisi de Sakallı Celâl’e yer vermiş. Çok da yerinde bir seçim olmuş. Oktay Bey'in tavsiyesi üzerine Orhan Karaveli'nin "Sakallı Celâl" kitabını da incelemeye başladım.

Okuyup, özümsediklerimden akis ile Ahmet Cemal de bir Sakallı Celâl idi. Sanat tarihçi dostum Dilek Dişbudak’tan da bilebildiklerimle; Ahmet Cemal’in “Burjuva Sınıfı. Toplumun Estetik Eğitimi. Modern Sanat” ile ilgili yazısında;
• "birey olma yolunda kendilerini eğitme", 
• "kendisinden bir şeyleri ‘süslemesi’, 
• olduğundan ‘başka türlü’ göstermesi, ‘örtbas’ etmesi"
üçgeninde, Mevlevî atalarımdan öğrendiklerimle, bunlardan arınabilmek “Mevlevî kültüründe "ol"mak!” demektir.

Umarım, “İnsanî İlişkilerde Zarâfet” ve “Humanities”; “Ego ve Kıskançlık Boyutunun Yükselmesi”ni törpüler.

“Entelektüel” olmanın “Aydın” olmaktan farklı olduğunun farkına, bilincine varıldığında huzurlu, ürettikçe, çalıştıkça mutlu olunan dünya yaratılır. Bu adını zikrettiğim kişilerin de ruhu bir nebze huzur bulur." Rengigül Ural