Açıklama

"Akıllı bir kadınla çalışmışsınız. Akıllı olmalısınız." Rahmi M. Koç

Amerikan Hastanesi olan Amiral Bristol Hastanesi’nde dünyaya gelmişim. Anneme sordum: “Neden Amerikan Hastanesi?”
“Evimize yakındı, temiz paktı.” dedi.
Allah’a çok şükür İstanbul, Edinburgh, Londra’da iyi semtlerde oturduk ve iyi okullarda okudum. Ekrem Akurgal, Emre Kongar gibi değerli hocalarım oldu. Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirdiğim yıl İstanbul Üniversitesi Bülteni Yazı İşleri Müdiresi olarak işe başladım. Rektör Prof. Dr. Cem’i Demiroğlu ile Atatürk’ün Doğumu’nun 100. Yılı dolayısıyla Roma Üniversitesi’nde ülkemizi temsil ettik. Değerli Türkolog Ord. Prof. Dr. Anna Masala ve Talat Halman ile dost oldum. Vatikan’ı Prof. Dr. Nurhan Atasoy gezdirdi. Roma’da gelinlik moda evlerini gezdikten sonra, “İyinin iyisi yoktur. Seviyorsan evlen.” dedi. Türkiye’de olmayan bir gelinlik kumaşı aldık birlikte. Ertesi yıl Ersin ile evlendik.
İstanbul Üniversitesi’nde yönetici olarak 12.000 TL. maaş alıyordum. Uluslararası Sandoz İlaç firmasından protokol asistanlığı teklifi geldi. Cem’i Bey izin verdi. 110.000 TL maaş ile Dr. Güzin Poffet ile çalışmaya başladım. Sandoz Yayınları ve Sandoz Sanat Galerisi’ni bana bağladılar. Utku, Sandoz’da doğdu. 10 yaşına geldiğinde Sandoz ile Ciba dünyada birleşirken bizlere İsviçre Frangı bazında çok güzel haklar tanıdılar. Haklarımı alarak ayrılmama izin verildi. Orta Doğu Başkanımız Mr. Jetzer’in de katıldığı güzel bir veda partisi yaptılar. 29 Ekim’de bir gün izin yaparak rahmetli Sevgi Gönül’ün vesilesi ile Semahat Arsel Hanım’la çalışmaya başladım. Vehbi Bey vefat etmiş, naaşı çalınmıştı. Ne ilginç ki Semahat Hanım’a, Güzin – Edgar Poffet’ten taziye mektubunu da ben yazmıştım. Semahat Hanım ilk günümüzde “Uğurlu gelirsin de babamın naaşı bulunur.” demişti. Bir hafta sonra hep birlikte çok sevindik. O zaman genel müdür Boğaziçi’nden arkadaşım Kamil Berk’ti. Rahmi Bey geldiğinde beni kendisine takdim etti. Rahmi Bey’in ilk sorduğu “Kiminle çalıştınız?” oldu. “Güzin Poffet.” dediğimde “Akıllı bir kadınla çalışmışsınız akıllı olmalısınız.” dedi. Nüsret Bey henüz araba kullanıyordu. Vehbi Bey’in ilk kadın müdiresi Afife hoca hayatımızda idi, birlikte çalışıyor, yazılar yazıyorduk. Nüsret Bey’in yazılarını da zevkle yazıyordum. Müziğe meraklıydı, Utku’nun müzik kulağını, bestelerini beğeniyor ve müzikte ilerlemesini istiyordu. Semahat Hanım ise müzecilikte kendisini yetiştirmesini tavsiye ediyordu. Semahat Hanım’ın dileği oldu